Bu Blogda Ara

6 Kasım 2016 Pazar

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikrobiyoloji Laboratuvarında Kullanılan Araç Gereçlerin Temizliği
Kazanım: 
Mikrobiyoloji laboratuvarında kullanılan araç gereçlerin temizliğini yapabilir.


Mikrobiyoloji Laboratuvarında Kullanılan Araç Gereçlerin Temizliği 

Mikrobiyoji laboratuvarında kullanılan araç gereçler tek kullanımlık ve çok kullanımlık araç gereçlerden oluşur. Çalışmalarda kullanılarak infeksiyöz hale gelen tüm araç gereçlerin steril edilmesi gerekir. Tek kullanımlı araç gereçler sterilizasyon işlemleri sonrasında tıbbi atık yönetmeliğine uygun bertaraf yapılırken çok kullanımlı araç gereçler aşağıda belirtilen işlemler sonrası yeniden kullanıma hazır hale getirilir.

1. Sterilizasyon

Sterilizasyon, basit olarak bir materyaldeki her türlü (hastalık yapan ve hastalık yapmayan) mikroorganizmanın uzaklaştırılması, materyalin tümüyle mikroorganizmalardan arınmış hale getirilmesi olarak tanımlanabilir. Mikrobiyoloji laboratuvarında kirli malzemelerin sterilizasyonunda basınçlı buharla sterilizasyon (otoklav) yöntemi tercih edilir. Kirli malzemeler çelik paslanmaz kazanlarda veya otoklav poşetlerinde biriktirilerek sterilizasyona gönderilir. Mikrobiyoloji laboratuvarlarında temiz malzemelerin sterilizasyonunda ve kirli araç gereçlerin sterilizasyonunda kullanılmak üzere iki ayrı otoklav bulundurulması idealdir.

1.a. Basınçlı buharla (Otoklavda) Sterilizasyon:

Mikrobiyolojik analizler sonrası, otoklavı kullanmada dikkat edilecek noktalar şunlardır:

  • Basınçlı buhar ile sterilizasyon kolay uygulanması, ucuz ve güvenilir bir yöntem olması nedeni ile mikrobiyoloji laboratuvarlarında sterilizasyon ünitesinde çok sık kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemle ısıya dayanıklı plastik malzemeler, atılacak olan kültürler, kontamine materyaller, vb. steril edilirler.
  • 121 C'de, 1 atmosfer basınç altında, içerisine konan malzemenin büyüklüğüne bağlı olarak 15 dakika 1 atmosfer basınç altında, sterilizasyon uygulanır. Sterilizasyonda ısı yükseldikçe süre kısalır. 
  • Yıkama öncesi sterilizasyon, mikrobiyolojik analizlerde en önemli hususlardan birisidir. Bu aşamada uygulanan otoklavlama işlemi standart besiyeri sterilizasyonundan daha yüksektir. Bunun nedeni, çok yoğun sayıda mikroorganizma olmasıdır.
  • Patojen bakteri olduğundan endişe edilen ve patojen tehlikesi olmasa bile bozulmuş gıdaların analizinde kullanılan istisnasız tüm malzemeler, sterilize edilip, daha sonra yıkanmalıdır.
  • İçinde mikroorganizma gelişmesi olmuş tüm kültürler mikroorganizmanın patojen, saprofit, yararlı olduğuna bakılmaksızın otoklavlandıktan sonra yıkanır. 
  • Plastik petriler, pipetler ve damlalık gibi bir kullanımlık malzemeler atılmadan önce otoklavlanabilir, plastik torbalarda sterilize edilmelidir. 
  • Çalışmalarda bir defa kullanıldıktan sonra atılan malzemeler varsa bu malzemeler paslanmaz çelik kova gibi uygun bir kapta ısıya dayanıklı plastik bir torba içinde toplanarak sterilize edildikten sonra çöp poşetlerinde toplanarak atılır.
  • Tekrar kullanılacak malzemeler çelik kova gibi uygun bir kap içinde toplanarak önce steril edilir daha sonra yıkanarak saklanır. Bu malzemelerin analizlerde kullanılmadan önce tekrar steril edilmesi gerekmektedir.
  • Sterilizasyondan sonra kaplar içinde bulunan besiyeri gibi materyaller plastik bir torbaya konarak ağzı sıkıca bağlanmalı ve atılmalıdır. 
  • Çalışmalar sırasında kullanılan öze gibi aletler, yerine konmadan önce alevde tutularak kızıl derecede yakıldıktan sonra yerine konmalıdır. 
  • Mikroorganizmalarla bulaşık kimyasal maddeler otoklavda steril edildikten sonra kimyasal atık olarak uzaklaştırılmalıdır. 
  • Otoklav normundaki yükseklik ve daha önemli olarak laboratuvar kuralları çerçevesinde yıkama öncesi sterilize edilecek malzeme ile hazırlanan besiyerlerinin sterilizasyonu aynı otoklavlama işleminde yapılmaz. İdeal olarak bu amaçla 2 ayrı otoklav kullanılmalıdır.
1.b. Otoklavın Çalıştırılması 

Kirli malzemelerin sterilizasyonunda otoklav aşağıda belirtildiği şekilde gerçekleştirilir.
  • Otoklavda steril edilecek analiz sonrası malzemeler otoklava dayanıklı poşetlere konduktan ve sıvı maddelerin ağızları tıkaçla kapatıldıktan sonra, otoklav içerisine aralarından buhar geçecek şekilde gevşek olarak yerleştirilirler. 
  • Otoklava malzemeler yerleştirilirken delikli tel sepetlere konulmalıdır. Delikli sepet kullanılmadığı zaman sterilizasyon gerçekleşemez. Sepet buhar dolaşımını engellemeyecek şekilde yerleştirilmelidir. 
  • Daha sonra otoklavın kapağı sıkıca kapatılır. 
  • Su seviyesi kontrol edilir, eksikse tamamlanır. 
  • Isı ve basınç göstergeleri ayarlandıktan sonra, açma kapama düğmesi açılarak otoklav çalıştırılır. 
  • Rezistanslar sayesinde otoklav içindeki su ısınmaya başlar. 
  • Bir süre sonra suyun kaynamasına bağlı olarak buhar çıkmaya başlar. 
  • Otoklavın buhar vanasından önce hava, sonra hava ile karışık buhar, daha sonrada tam buhar çıkmaya başlar. 
  • Ayarlanan ısı ve basınca ulaştığında termostat sayesinde rezistanslar devre dışı kalır. 
  • Isı ve basınç düştükçe tekrar devreye girer. 
  • Bu aşamadan itibaren sterilizasyon süresi hesaplanır. 
  • Normalde mikrobiyolojik atıklar için 121 C’de 30 dakika veya 123 C’de 20 dakika süre yeterlidir. Fakat steril edilen malzeme büyükse bu süre daha uzun tutulur. Çünkü ısı maddenin iç kısmına daha geç ulaşır. 
  • Sterilizasyon süresi sonunda otoklavın açma kapama düğmesi kapatılır. 
  • Basınç sıfıra düşünceye kadar otoklav açılmaz. Aksi takdirde kaplardaki sıvı kaynayarak tıkaçları dışarı fırlatırlar. 
  • Basınç sıfıra düştüğü zaman kapağın açılması gecikirse, su buharı yoğunlaşarak sıvılaşacağı için, otoklav içinde vakum oluşarak yine sıvıların kaynamasına yol açar.
2. Kaba kirlerinden arındırma

Otoklavda sterilize edilmiş kaplar otoklav açıldıktan sonra çıkarılır. İçinde atık olmayan kaplar direkt yıkanmaya gönderilir. İçinde atık bulunan kapların(petri kabı, numune kabı vb.)içleri eldiven kullanılarak sağlam bir torbaya boşaltılır. Torbaların ağzı sıkı bir şekilde bağlanır.

3. Kapların Yıkanması 

Otoklavda sterilize edilen ve içindeki maddelerden arındırılan araçlar bu aşamadan sonra yıkanmaya alınır. Yıkama elde yapılabileceği gibi makinelerde de yapılabilir. Temizleme işlemi; mekanik temizleme, ultrasonik temizleme ve manuel (elde) temizleme olmak üzere 3 yöntemle yapılır.

►Mekanik Temizleme: 

Mekanik temizlemede laboratuvarlar için yapılmış yıkama makinelerinden yararlanılır. Bu makineler ihtiyaca göre farklı ebatlarda ve modellerde tercih edilebilir. Makinelerin içinde kullanılan özel raflar sayesinde laboratuvar araçları kolaylıkla makineye yerleştirilir. Mekanik temizlemede suyun ısısı ve kullanılan deterjan tipi üretici firmanın talimatlarına göre dikkatlice seçilmelidir. Temizleme amacıyla makineler kullanıldığında; temizlenecek araçlar, makine içerisinde birbirine değmemesine dikkat edilerek yerleştirilir ve yıkama işlemine geçilir. Küçük laboratuvarlar ev tipi bulaşık makineleri de kullanabilmektedir.

►Ultrasonik Temizleme: 

Temizlenecek olan araçlar delikli küvet, tel sepet gibi uygun kaplar içerisine yerleştirilir ve birbirine değmemesine dikkat edilir. Bunlar ultrasonik temizlemenin uygulanacağı kabın içerisine konulu, üretici firmanın önermiş olduğu solüsyon ilave edilir ve 3 dakika boyunca en az 35 KHz. sıklıktaki ultrasonik dalgalar gönderilerek aletlerin temizliği sağlanır. 

►Elde Yıkama: 

Otoklavdan çıkarılan laboratuvar araçları içindeki atıklar boşaltıldıktan sonra yıkamaya alınır. Yıkama için makine kullanılmayacaksa bunlar dikkatlice elde yıkanmalı ve durulanmalıdır. Elle yıkamada su, yeterince büyük ve derin en az iki yıkama teknesi, ısıya dayanıklı küçük fırçalar, aşındırıcı olmayan temizlik bezleri (hafif dereceli naylon) ve uygun nitelikteki deterjanlar gerekmektedir. Yıkama teknesi, yaklaşık 45 °C su ile doldurulur ve önerilen konsantrasyonda bir deterjan eklenir. Elde yıkama işleminde, alkali deterjanlar, artıkların uzaklaştırılmasında daha etkili olduğu için tercih edilmelidir.
Bu deterjanlar, az köpüren, biyolojik çözünürlüğü olan, deterjan artığı bırakmayan düşük alkali pH’li, tercihen sıvı, toksik ve aşındırıcı olmayan nitelikte olmalıdır. Temizleyici ajanlar, parfüm, yüksek oranlarda klor, yağlı sabun, gliserin, lanolin, optik parlatıcılar içermemelidir. Fırça gibi gereçler her temizleme işleminden sonra temizlenmeli ve ısı ile dezenfekte edilmelidir. İnatçı kirler, temizlik bezi kullanılarak uzaklaştırılır. Parçalarına ayrılabilen laboratuvar araçları parçalarına ayrılarak yıkanır. Yıkanacak bütün araçlar fırçalanır ve bütün yüzeyleri dikkatlice yıkanır. Yıkama ve durulama işlemlerinden sonra malzeme üzerinde gözle görülür kir, deterjan ve herhangi bir kimyasal atık kalmamalıdır. Temizlik işlemi tamamlandıktan sonra ılık su ile durulanır ve kurutma kabininde kurutulur. Bu işlemler sırasında su geçirmeyen giysi ve eldiven kullanımı gibi genel korunma önlemlerine uyulmalıdır.


 

5 Kasım 2016 Cumartesi

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikrobiyoloji Laboratuvarında Kullanılan Araç Gereçler
Kazanım: 
Mikrobiyoloji laboratuvarında kullanılan araç gereçleri tanır.

Mikrobiyoloji Laboratuvarında Kullanılan Araç Gereçler 

Mikrobiyoloji laboratuvarlarında farklı yapılarda çok sayıda araç gereçlerle birlikte cihazlar ve kimyasal maddeler kullanılır.



1. Araç Gereçler

Petri kutusu Tüpler
Balon-balon joje Erlen mayer
Beher glass Lam-lamel
Mezür ( dereceli silindir kaplar ) Pipetler
Pastör pipeti Saat camı
Cam baget Şişeler
Sentetik besiyeri Eküvyon
Öze Enjektör
Vacutainer Turnike
Lanset Tüp sporu
Bek Sacayağı
Amyantlı tel Cam kalemi
Trowmel Pens
Penset Makas
Bistüri Amerikan bezi kılıflar
Gazlı bez Pamuk
Ambalaj kâğıdı Filtreler ( süzgeç kâğıdı )
Küvetler İnce tel
Tel fırçalar Parafilm
Spatül Drigalski spatülü
Sterilizasyon indikatörleri (Biyolojik, kimyasal) Otoklav poşetleri
Çeşitli ebatlarda metal otoklav kovaları Çeşitli ebatlarda atık kovaları
Otoklavda sterilizasyona dayanıklı kapaklı atık kovaları Süzdürme sepetleri
Etiket

Mikrobiyoloji laboratuvarında kullanılan araç gereçlerden bazıları

























2. Kimyasal Maddeler
  • Çözeltiler 
  • Boyalar 
  • Dezenfektanlar 
  • Antiseptikler








3. Cihazlar 
  • Mikroskop 
  • Otoklav 
  • Pastör fırını 
  • Benmari 
  • Etüv 
  • Güvenlik kabini 
  • Distile su cihazı 
  • Santrifüj 
  • Terazi-Hassas terazi 
  • Buzdolabı 
  • Mikro-insineratör 
  • Worteks tüp karıştırıcı 
  • Benmari

Konu ile daha ayrıntılı bilgi için linki takip edebilirsiniz;
https://tr.scribd.com/doc/53339331/Mikro-Lab-%C4%B1nda-kullan%C4%B1lan-arac-ve-gerecler

4 Kasım 2016 Cuma

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikrobiyoloji Laboratuvarında Yapılan Çalışmalar ve Kuralları
Kazanım: Mikrobiyoloji laboratuvarında yapılan çalışmalar ve kuralları bilir.


Mikrobiyoloji Laboratuvarında Yapılan Çalışmalar

Tıbbi Mikrobiyoloji bir klinik laboratuvar branşı olup, enfeksiyon hastalıklarına neden olan mikroorganizmaların tanısı ile ilgili aşağıdaki çalışmalar yapılır.

► Çalışma araç gereçleri ve maddelerini hazırlama
► Sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemleri
► Bakteriyolojik çalışmalar
  • Besiyeri hazırlama 
  • Mikrobiyolojik kültür örneklerinin kabulü 
  • Kültür ekimi 
  • Kültür inkübasyonu 
  • Mikrobiyolojik preparat ve boyama 
  • Mikroorganizma izalasyon ve idendifikasyonu 
► Serolojik testler
► Parazitolojik çalışmalar
► Virolojik çalışmalar
► Mikolojik çalışmalar.

Mikrobiyoloji Laboratuvarı Çalışma Kuralları

  • Çalışmalar sırasında mutlaka önlük ve eldiven giyilmeli, gerekirse gözlük, bone takılmalı ve galoş giyilmelidir. 
  • Çalışma sırasında giyilen önlükle laboratuvar dışına çıkılmamalı, önlük ve dış giyim eşyaları aynı dolaba konmamalıdır. 
  • Mikrobiyoloji laboratuvarında, çalışmalarda kullanılan bütün malzemeler steril olmalıdır 
  • Çalışma yüzeyleri düz olmalı, kolayca temizlenip dezenfekte edilebilmelidir. 
  • Çalışmalar her zaman güvenlik kabininde, eğer güvenlik kabini yoksa bek alevi altında yapılmalıdır. 
  • Steril edilmiş, ağzı pamuk ya da kapak ile kapatılmış cam eşyalar hem açılırken hem de kapatılırken alevden geçirilmelidir. 
  • Özeler, kullanmadan önce ve kullandıktan sonra akkor haline gelinceye kadar alevde yakarak steril edilmelidir. 
  • Çalışma bittikten sonra kullanılmış bütün kirli malzemeler; tüp, erlen, beher, balon, pipet, ekim yapılmış petri kutusu, lam, lamel vb. cam malzemeler ile inceleme için alınan mikrobiyolojik hasta örnekleri ve örnek kapları özel toplama kaplarına konulmalı, kesinlikle çalışma masası üzerinde unutulmamalıdır. 
  • Özel kaplarda toplanan kirli malzemelerin hepsi önce otoklavda steril edilmelidir. 
  • Kültür sıvıları kesinlikle lavabolara dökülmemeli, bu sıvılar mutlaka içinde dezenfektan bulunan kaplara dökülmelidir. 
  • Bulaşıcı ve toksik maddelerle çalışırken su geçirmez eldiven giymeli ve gerekli ise gözlük kullanılmalıdır.
  • Bulaşıcı ve toksik maddelerle, mikroorganizma kültürleri ile çalışma sırasında pipet ağız ile kullanılmamalı, pipetler kullanılmadan önce ağız kısımlarına pamuk yerleştirilerek steril edildikten sonra puarla birlikte kullanılmalı ya da otomatik pipet kullanılmalıdır. 
  • Ekim yapılmış tüp ve petri kutuları açık olarak masa üzerinde bırakılmamalıdır. 
  • Petri kutularının kapakları, özenin girebileceği kadar açılmalıdır. 
  • Mikrobiyolojik örneklere ait bilgiler ya cam kalemiyle yazılmalı ya da kendiliğinden yapışan etiketler kullanılmalıdır. Etiketler asla dil ile ıslatılmamalıdır. 
  • Çalışırken kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. 
  • Yüksek sesle konuşulmamalı, gereksiz ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.

3 Kasım 2016 Perşembe

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikrobiyoloji Laboratuvarının Bölümleri
Kazanım: Mikrobiyoloji laboratuvarının bölümlerini bilir.


Mikrobiyoloji Laboratuvarının Bölümleri

Mikrobiyoloji laboratuvarı kurulurken yerler ve bankoların (tezgâhların) yüzeyi kolayca silinip temizlenebilen malzemeden, pürüzsüz ve dezenfektanlardan etkilenmeyen nitelikte olmalıdır. Bankolar, rahat çalışılabilecek yükseklikte ve yeterli enlilikte olmalıdır. Duvarlar, fayans kaplanmalı veya silinip temizlenecek kalitede yağlı boya ile boyanmalıdır. Laboratuvarda kullanılacak tabure veya sandalyelerin yükselir ve alçalır türden olması çalışmayı kolaylaştırır. Elektrik tesisatı yapılırken uygun yerlere fazla sayıda priz konmalı ve yeterli güçte elektrik sağlanmalıdır. Su musluklarının otomatik açılır-kapanır olması, kontaminasyonun önlenmesi açısından önemlidir. 

Hem yeterli ve doğru hizmet vermek hem de güvenli çalışmak açısından mikrobiyoloji laboratuvarında aşağıdaki bölümlerin bulunması gereklidir.

  • Hasta ve İnceleme Örnekleri Kabul Odası 
  • Hazırlık Bölümü 
  • Besiyeri Hazırlama Odası 
  • Bakteriyolojik İncelemeler Laboratuvarı 
  • Serolojik İncelemeler Laboratuvarı 
  • Mikolojik İncelemeler Laboratuvarı 
  • Virolojik İncelemeler Laboratuvarı
1. Hasta ve İnceleme Örnekleri Kabul Odası 

Mikrobiyoloji laboratuvarına gelen mikrobiyolojik inceleme örneklerinin belli bir bölümde teslim alınarak nitelik ve kimliklerinin saptandığı, kayıtlara geçirilerek bir laboratuvar numarasının verildiği, ilgili laboratuvar bölümlerine gönderildiği ve çıkan sonuçların kaydedildikten sonra sonuç raporlarının ilgililere verildiği bölümdür. Ayrıca laboratuvara doğrudan gelen hastalardan alınması gereken inceleme örnekleri, laboratuvar ilgilileri tarafından bu odada alınır. Bu odada koridora bakan bir başvuru penceresinin bulunması ile gönderilen örneklerin alınması ve raporların verilmesinin sağlanması, düzenli çalışma bakımından faydalıdır. Bu odanın hemen yanında idrar, dışkı ve ejakülat almak için kadın ve erkek tuvaletlerinin bulunması gereklidir.

2. Hazırlık Bölümü

Bu bölümde kirli odası, yıkama odası ve sterilizasyon odaları bulunmalıdır.

  • Kirli Odası: Tüm laboratuvarlarda kullanılıp kirlenmiş malzemelerin temizlenmesi amacıyla toplandığı odadır. Özel toplama kaplarında gelen tüm malzemeler, direkt olarak otoklava konur. Sterilizasyon sonrası tüm mikroorganizmalardan arındırılmış, tek kullanımlık malzemeler, tıbbi atık toplama merkezine gönderilirken geri dönüşümü olan yeniden kullanılabilir cam ve benzeri malzemeler yıkama odasına aktarılır. 
  • Yıkama Odası: Kirli odasından gelen malzemelerin yıkanıp temizlendiği ve ambalajlanıp yeniden otoklavda steril edilerek analizlerde kullanmak üzere hazırlandığı odadır. 
3. Besiyeri Hazırlama Odası

Mikrobiyolojik analizler için gerekli besiyerleri bu bölümde hazırlanır. Besiyeri hazırlamada kullanılan distile su, fizyolojik tuzlu su, eriyikler ve benzeri sıvılar ile hazırlanmış besiyerlerinin sterilizasyonun yapıldığı odadır. Şu bölümlerden oluşur.

  • Madde Dolabı: Bu dolap sürgü kapaklı, yeteri kadar raflı olup içinde besiyeri hazırlamada kullanılan maddeler ile hazır kurutulmuş besiyerleri bulunur. 
  • Tartma Yeri: Maddelerin tartımında kullanılacak olan basit ve duyarlı terazilerin konulduğu, sabit ve sallanmaz nitelikte bir masadır. Bu masada pH ölçer aletinin de bulunması uygun olur. 
  • Besiyeri Sterilizasyonu ve Besiyeri Döküm Yeri: Bu bölüm yan duvar bankosu üzerinde düzenlenir. Besiyerleri özelliklerine göre otoklavda, pastör fırınında ve uygun filtrelerde steril edilir. Hazırlanmış besiyerleri kullanıma sunuluncaya kadar sürgü kapaklı, raflı bir dolapta ya da soğukta saklanması gerekenler bir buzdolabında stoklanarak saklanır. Besiyeri hazırlama odasında buhar fazla oluştuğundan bir vantilasyon sisteminin kurulması uygun olur.
4. Bakteriyolojik İncelemeler Laboratuvarı 

Laboratuvarın işlevinin büyüklüğüne göre bir bakteriyoloji laboratuvarında bulunması düşünülen başlıca bölümler şunlardır;

  • Genel bakteriyolojik incelemelerin yapılacağı ayrı bir banko veya oda, 
  • İdrar bakteriyolojisi için ayrılmış bir banko veya oda,
  • Mikobakteriyoloji için ayrılmış bir banko veya oda,
  • Antibiyotik duyarlılık testlerinin yapılacağı ayrı bir banko veya oda,
  • Karanlık alan mikroskobisi odası,
  • Boyamaların yapıldığı bir boyama bankosu.
5. Serolojik İncelemeler Laboratuvarı 

Günümüzde ağız ile pipet kullanımı bırakılmasına rağmen seroloji laboratuvarlarında uygulanan maniplasyonlar laboratuvar enfeksiyonlarının oluşması bakımından önemli bir yer tutar. Seroloji laboratuvarının bakteriyoloji laboratuvarı ile bir arada bulunması bu tehlikeyi daha da artıracağından seroloji Laboratuvarlarının ayrı bir bölüm olarak kurulması zorunludur. Seroloji laboratuvarında kullanılan ölü bakteri ve inaktif virüs antijenlerinin bakteriyoloji ve viroloji laboratuvarlarında hazırlanmaları ve oradan serolojiye alınmaları gerekir.

6. Mikolojik İncelemeler Laboratuvarı

Mikoloji Laboratuvarlarında aerojen enfeksiyonlar söz konusu olduğundan ayrı bir bölüm halinde kurulur ve çalışmaların bir güvenlik kabini içinde yürütülmesi gerekir. Laboratuvarın vantilasyonu mutlaka sağlanmalı ve her gün çalışma sonrası bir saat ultraviyole lambasıyla ortam steril edilmelidir.

7. Virolojik İncelemeler Laboratuvarı

Viroloji laboratuvarlarının kurulması ve çalışmaların yürütülmesi pahalı olduğundan ancak belirli yerlerde kurulması yeterlidir. Son zamanlarda, virolojik seroloji yöntemlerinin gelişmesi ve virüs enfeksiyonlarının tanısında önemli bir yer alması nedeniyle ayrı viroloji laboratuvarı kurulmaksızın seroloji laboratuvarında açılan bir virüs serolojisi biriminde virolojik tanı deneyleri yapılmaktadır.

Doku Kültürü Odası: Virüslerin üretiminde kullanılan doku kültürleri bu odalarda hazırlanır. Hava akımının olmaması amaçlandığı için laboratuvar içinde camekânla ayrılan küçük bir bölüm bu iş için yeterlidir.

2 Kasım 2016 Çarşamba

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikroorganizmaların Sınıflandırılması 
Kazanım: Mikroorganizmaları ve genel özelliklerini bilir.


3. Virüsler ve Viroidler: Virüsler; bakterilerden daha ilkel, daha basit yapıda, tam bir hücre yapısı göstermeyen, en küçük mikroorganizmalardır. Tek başına metabolizma aktiviteleri yoktur. Sadece canlı hücre içinde yaşar ve çoğalabilir. Sentetik besiyerlerinde üretilemez. Normal mikroskopla görülmez; ancak elektron mikroskobu ile incelenebilir. Virüsler RNA ve DNA yapısında nükleik asit (çekirdek) , nükleik asidi çevreleyen proteinden yapılmış kapsid(kılıf) ve bazı virüslerde kapsidi çevreleyen lipid yapısında zarfdan (zardan) oluşmuştur. Virüslerden daha küçük ve basit yapılı olan viroidler de bu grupta yer alır. Virüsleri, RNA ve DNA virüsleri olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Bu gruplarda yer alan virüsler şunlardır:

RNA Virüsleri
DNA Virüsleri
►Picornavirüsler
►Adenovirüsler
►Retrovirüsler
►Herpesvirüsler
►Rhabdovirüsler
►Poxvirüsler
Virüslerin taşıdığı genetik materyallerine göre sınıflandırılması 

Virüsler infekte ettikleri canlılara göre çeşitli isimler alır, bunlar: 
  • Virion: Olgun virüs partikülüne verilen bir diğer addır. Nükleik asit ve kapsid olmak üzere iki, bazı virüslerde 3 komponentten (unsur, elemandan) oluşur. 
  • Viroid: Bazı faydalı bitkilerin hastalık etkeni olan viroidler yapı bakımından yalnız bir tek RNA taşır, kapsid bulunmaz. İnsandaki Hepatit D Virüsü ile benzerlik gösterir. 
  • Bakteriyofaj: Bakterileri infekte eden virüslere, faj ya da bakteriyofaj denir. Genellikle belli bakterileri infekte edip orada çoğalır. Salmonella typhy, Escherichia.coli buna örnektir.
Virüslerin yapısında şu oluşumlar bulunur: 
Virüslerin yapısı 
  • Çekirdek: RNA veya DNA yapısındaki nükleik asitten oluşmuştur. Virüsün ortasında tek ya da çift katlı iplikçikler halinde bulunur. RNA veya DNA da virüslerin çoğalması için gerekli bilgiler (genler) bulunur.
  • Kapsid (Protein Kılıf): Nükleik asidi çevreleyen protein yapısındaki katmandır. Kübik, sarmal veya kompleks simetri şekilde bulunabilir. 

Kapsidin başlıca görevleri şunlardır:
  1. Nükleik asidi dış etkenlerden korur.
  2. Virüsün ilişki kurduğu hücreyle (konak hücreyle) bağlantı sağlar.
  3. Virüsün konak hücre dışında yaşamasına yardımcı olur. 
  4. Virüse antijenik özellik verir.
  5. Virüsün yapı simetrisini verir ve biçimini oluşturur. 
  6. Kapsid, kapsomer adı verilen daha küçük birimlerden oluşur ve bu birimler virüsün tanımlanmasında önem taşır. 
  • Zarf: Bazı virüslerde bulunan kapsidi çevreleyen, lipidden zengin birkaç katmanlı bir zardır. Zarf içeren virüsler genellikle yuvarlak şekillidir. Zarfın, virüsün konak hücreye girmesinde önemli rolü vardır.
  • İnklüzyon Cisimcikleri: Bazı virüsler; girdikleri hücre içindeki çekirdekte, sitoplazmada ya da hem çekirdek hem sitoplazmada cisimler oluşturur. Virüslerin teşhis edilmesinde önemli rolü olan bu cisimlere inklüzyon cisimciği denir. Örn: Kuduzda, sitoplazmada negri cisimciklerinin görülmesi.
4. Prion : Prionlar enfeksiyon hastalıklarına yol açan mikroorganizmalara, yani bakteriler ve virüslere benzemez. Prion protein içeren küçük infeksiyöz patojen olarak tanımlanmakta insanlarda kuru, Creutz felt-jacop hastalığına neden olmaktadır. Kronik progresif ve dejeneratif tipte santral sinir sistemi enfeksiyonlarına neden olmaktadır. İnkübasyon çok uzundur.(kuru hastalığında 30 yıl)

Konu hakkında daha fazla bilgi için linki takip edebilirsiniz;

1 Kasım 2016 Salı

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikroorganizmaların Sınıflandırılması
Kazanım: Mikroorganizmaları ve genel özelliklerini bilir.


Bakterinin içinde oluştuğu yere göre sporlar üç gruba ayrılır: 

  • Santral Sporlar (Endosporlar): Bakterinin tam ortasında oluşan sporlardır.
  • Terminal Sporlar: Bakterinin bir ucunda oluşan sporlardır.
  • Subterminal Sporlar: Bakterinin ucuna yakın bir yerde oluşan sporlardır.
►Kirpik (Kamçı, Flagella): Genellikle çomak ve burgu şeklindeki bakterilerde bulunan, değişik sayıda, iplik şeklinde uzantılar olup hareket organelleridir. Koklarda (yuvarlak şekilli bakterilerde) bulunmaz. O nedenle koklar hareketsizdir. Bakteriler kirpiklerin dalgalanmasıyla hareket eder. Kirpikleri sayesinde bakteriler besin kaynaklarının olduğu bölgeye daha kolay ulaşabilir.

Kirpiğin şekline göre bakteriler şu isimleri alır:

  • Atriş (Atrichia): Kirpiksiz bakteriler. 
  • Monotriş (Monotrichia): Sadece bir kutbunda kirpik bulunan bakteriler. 
  • Amfitriş (Amphytrichia): Her iki tarafında birer kirpik bulunan bakteriler. 
  • Lofotriş (Lophotrichia): Bir ya da iki kutbunda, püskül şeklinde çok sayıda kirpik bulunan bakterilerdir. 
  • Peritriş (Peritrichia): Bakteri vücudunun tüm çevresinde kirpik bulunan bakterilerdir
►Pilus (Fimbria): Hareketli, hareketsiz tüm bakterilerde görülen, bakterinin her yönünden çıkan kirpiklerden daha küçük, daha ince yapıdaki uzantılardır. Bakterinin hareketiyle ilgileri yoktur. Bakterilerin bulundukları yere yapışmasını sağlarlar. Bu özellik bakterinin beslenmesinde önemlidir. Bazı bakterilerin genetik madde aktarımında rolü vardır, bunlara çekirdek pilusu adı verilir.

►Plazmoidler: Bakteri hücresinde bulunması zorunlu olmayan genetik yapılardır.

Bakterilerin morfolojik yapısı:

Morfolojik yapı ile bakterilerin görünüm ve şekilleri ifade edilmektedir. Bakteriler mikroskobik görünüm bakımından koklar, basiller, spiraller olmak üzere üç ana grupta incelenir

1)Koklar (Coccus) Yuvarlak Şekilli Bakteriler: Eni boyu birbirine yakın, yuvarlak şekilli bakterilerdir. Bazıları oval, kahve çekirdeği veya fasulye şeklinde de olabilir. Bölündükten sonra tek tek ya da yan yana gelerek gruplar oluşturabilirler.Koklar, mikroskopta incelendiğinde, birbirlerine karşı duruşlarına göre aşağıdaki isimleri alırlar.

  • Mikrokoklar (Mikrococcus): İkiye bölündükten sonra birbirinden ayrı, tek tek bulunan koklardır.
  • Diplokoklar (Diplococcus): Bölündükten sonra ikişerli koklar halinde bulunurlar. Birbirine bakan yüzeyleri düz ve hafif içbükeydir.
  • Streptokoklar (Streptococcus): Sürekli aynı yönde bölünen, birbirleriyle ayrılmadan kısa veya uzun zincirler oluşturan koklardır. Zincir ne kadar uzun oluşmuşsa patojenlik o oranda artar.
  • Stafilokoklar (Staphylococcus): Bölündükten sonra birbirlerinden ayrılmayarak üzüm salkımına benzer kümeler oluşturan koklardır.
  • Tetrakoklar (Tetracoccus): Birbirlerine dikey iki yönde bölünen, dörderli kümeler halinde bulunan koklardır.
  • Sarsinler (Sarcina): Bölünmesi birbirine dikey üç yönde meydana gelen, 8,12 veya 16 koktan oluşan balya ya da paket şeklinde koklardır.
2)Basiller (Bacillus) Çomak, Çubuk şeklinde Bakteriler: Boyları enlerinden fazla olan genellikle, çomak, çubuk ya da silindir şeklindeki bakterilerdir.

Basiller şekil ve dizilişlerine göre şöyle isimlendirilir:

  • Düz Basiller: Düzenli veya düzensiz tek tek bulunan, uzun çomak veya silindir şeklindeki bakterilerdir. 
  • Kokkobasiller: Boyu enine yakın, kokla basil arasında görünen oval basillerdir. 
  • Fuziform Basiller: İki kenarı dışbükey, ortaları kalınca, uçları sivri olan mekik şeklindeki basillerdir. 
  • Difteroid Basiller: Bir veya iki ucu, bazen de ortası şişmiş görünümde olan basillerdir. 
  • Streptobasiller: Birbirleriyle uç uca gelip zincir oluşturan basillerdir.

3)Spiraller (Spirullum), Burgu, Sarmal şeklinde Bakteriler: Spiraller yalnız bir kıvrımlı olabileceği gibi 10-15 kıvrımlı hatta daha fazla kıvrımlı olabilir. İki gruba ayrılır:
-->Spiroketler: Birçok kıvrımı olan, yumuşak, bükülebilen ve kıvrımlarda kendi ekseni etrafında veya ileri geri hareket edebilen bakterilerdir. Spiroketler üç grupta incelenir:
         o Borrelialar: 3-7 arasında geniş ve düzensiz kıvrımları olanbakterilerdir.
         o Treponemalar: Düzgün ve dik kıvrımları olan, boyları daha küçük bakterilerdir. Kıvrımlar hep sabittir; hareket halinde bile şekilleri değişmez.
         o Leptospiralar: Bir eksen etrafında küçük ve dik kıvrımlı iki ucu çengel biçiminde bükülmüş bakterilerdir.
-->Spiriller: Bir tek kıvrımı olan, sert vücutlu, kirpiği yardımıyla hareket eden bakterilerdir. Sert vücutluların bir alt grubu da vibriolardır. Virgül şeklinde bir tek kıvrımlı flagellum ile hareket eden bakterilerdir.
Bakteriler grubuna dahil mikroorganizmalar: Riketsiyalar, mikoplazmalar ve klamidyalar, bakterilere benzer özelliklerinden dolayı bakteri çeşitleri içinde yer alır.

  • Riketsiyalar: Bakteriler grubuna dâhil olan riketsiyalar, diğer bakterilere göre daha küçüktür. Hücre yapıları bakterilere benzer. Bir çekirdek, sitoplazma, sitoplazma zarı ve hücre çeperinden oluşur. Bakteriler gibi hem RNA hem de DNA nükleik asitlerini birlikte içerir. İkiye bölünme yoluyla çoğalır. Zorunlu hücre içi parazitleridir. Çoğunlukla artropodlarda (eklem bacaklılarda) rastlanır. Genellikle hareketsizdir. Hücre görünümleri, daha çok kok, bazen küçük çomakçık bazen de değişik şekillerde olabilir. Bakterilerden küçük, virüslerden büyüktür. Işık mikroskobunda incelenebilir; ancak elektron mikroskobunda daha iyi görünürler. Üremeleri için virüsler gibi canlı ortam gereklidir. Sentetik besiyerinde üreyen tek riketsiya, R.quantana’ dır. Antibiyotiklerden bakteriler gibi etkilenir.
  • Mikoplazmalar: Bakteriler grubunda yer alan, hücre duvarı olmayan en küçük mikroorganizmalardır. 3katlı sitoplazmik zarları vardır. İkiye bölünerek çoğalır. Hem RNA hem DNA nükleik asitlerini taşır. Sentetik besiyerlerinde ürerler. Bazı antibiyotiklerden etkilenirler. Kok, çomak, amibimsi, disk, yıldız, halka gibi çok çeşitli şekillerde olabilir.
  • Klamidyalar: Hücre içi parazitler olup hücre yapıları bakterilere benzer. Genellikle yuvarlak şekillidirler.





Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikroorganizmaların Sınıflandırılması
Kazanım: Mikroorganizmaları ve genel özelliklerini bilir.

2. Prokaryot (Procaryot) Mikroorganizmalar: Belli bir çekirdekleri olmayan, kalıtım maddesi sitoplâzmada dağınık halde bulunan çok basit hücrelerdir. Bunların zarları ve organelleri yoktur. Sadece ribozom organeli içerir. Bazılarında sitoplâzmada klorofil pigmentleri veya hücre zarından oluşan mezozomlar bulunabilir. Daha basit bir hücre yapısına sahip, gerçek bir hücre çekirdeği olmayan mavi-yeşil algler (Cyanobacteriae ) ve bakteriler (klamidya, riketsiya ve mikoplazmalar dâhil) bu grup içinde yer alır.

Prokaryot mikroorganizmaların hücre yapısı

2.a. Mavi-Yeşil Algler (Cyanobacteriae): Mavi-yeşil algler koloni şeklinde sularda ve nemli topraklarda yaşayan, ipliksi yapı gösteren bitkisel tek hücreli canlılardır. Fotosentez yapar. Prokaryot oldukları için klorofilleri kloraplastta değil sitoplazmada bulunur. Yeşil rengi veren klorofilin yanında, mavi renk veren fikosiyonin pigmentleri bulundurur. Ökaryot grubuna dahil olan algler ise çok hücrelidir ve mavi-yeşil alglerle karıştırılmamalıdır.

2.b. Bakteriler: Bakteriler; tek kromozomlu, nukleus zarı mitokondrileri olmayan, enerji üretimi hücre zarında gerçekleşen ve çoğu hücre duvarı içeren canlılardır. Riketsiya ve klamidyalar zorunlu hücre içi bakterilerdir. Mollicutes sınıfı içinde ise hücre duvarı içermeyen ve sentetik besi yerlerinde üretilebilen mikoplazma ve ureaplazmalar bulunur. Bakteriler; basit bir hücre yapısına sahiptir. Tipik olarak birkaç mikron uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır (yuvarlak, spiral şekilli, çubuksu). Bazı bakterilerin şekilleri değişken olup bunlara pleomorfik (çok şekilli) denir. Bakterilerin şeklini, katı hücre duvarı belirler. Bakterilere her ortamda rastlamak mümkündür. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda üreyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücre sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur. İnsan vücudunda bulunan bakteri sayısı, insan hücresi sayısının on katı kadardır. Özellikle, deride ve sindirim yolu içinde çok sayıda bakteri bulunur. Bunların büyük bir çoğunluğu bağışıklık sisteminin koruyucu etkisiyle zararsızdır. Ayrıca bir kısmı da faydalı (probiyotik) olsalar da bazı bakteriler, patojendir ve enfeksiyöz hastalıklara neden olur.
Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Bu nedenle antibiyotik direnci yaygınlaşmaktadır. Endüstride bakteriler, atık su arıtması, peynir ve yoğurt üretimi, biyoteknoloji, antibiyotik ve diğer kimyasalların imalatında önemli rol oynar.

►Bakteri hücre yapısında bulunan başlıca oluşumlar: Çekirdek, sitoplazma, sitoplazmik membran ve hücre duvarıdır. Bazı bakteri hücrelerinde ayrıca kapsül, kirpik, pilus, spor, plazmid gibi oluşumlar da bulunur.
Bakteri hücresinin yapısı

►Çekirdek (Nucleus, Kromozom, DNA): Bakterinin orta kısmında, yumak halinde bir tek kromozomdan meydana gelmiş bir çekirdek bulunur. Bu kromozomun yapısı, DNA molekülünden oluşur. Kromozomun etrafında bir çekirdek zarı yoktur. Kromozom yumağı bir ucu ile hücre zarında bulunan mezozoma bağlıdır. Çekirdek kalıtsal (genetik) özellikleri taşır. Özellikler, yavru hücrelere geçer.
►Sitoplazma (Cytoplasm): Hücre zarının (sitoplazmik zarın) iç kısmında yer alan sitoplazma; saydam, hafif yapışkan kıvamda, homojen bir yapıya sahiptir. Sitoplazma içinde çok sayıda RNA yapısında ribozomlar bulunur. Ribozomlar bakteriler için gerekli olan protein ve enzimlerin sentez yeridir. Bakteri yaşlandıkça sitoplazma içinde çeşitli granüller oluşur. Sitoplazmada bulunan bir başka oluşum da plazmidlerdir.
►Hücre Zarı (Cytoplasmic Membrane, Sitoplazmik Zar): Sitoplazmanın etrafında, onu kese gibi saran zardır. Sitoplazma zarından sitoplazmaya doğru uzanan girintili çıkıntılı uzantılara mezozom adı verilir. Mezozom, sitoplazma zarı ile aynı görevi görür ve bakteri bölünmelerinde önemli rol oynar.
Sitoplazmik zarın çeşitli görevleri vardır, bunlar: 
  • Selektif permeabilite (seçici geçirgen) özelliği olup bakteri hücresi ile dış ortam arasında madde taşıyıcılığı görevini yürütür; metabolizma artıklarını da dışarı verir. 
  • Hücre içi basıncı sabit tutar.(Hücre içi ozmotik basıncı ayarlar.) 
  • Solunum işlevi de bu zarda meydana gelir. 
  • Besin parçalayıcı enzimler salgılayıp hücre içine alır. Besinleri parçalayarak sindirim işlevlerine yardımcı olur. 
  • Duyusal reseptörleri taşır. 
►Hücre Duvarı: Sitoplazma zarını çevreleyen, bakteriye şeklini veren sağlam ve dirençli bir yapıdır. Hücre duvarının bütünlüğü bozulursa bakteri ölür. Selektif semipermeable (seçici yarı geçirgen) özelliğiyle hücre için gerekli maddeleri dışarıdan alır; içerde biriken zararlı maddeleri dışarı atar. Bakteri hücre duvarının, hücre bölünmesinde de önemi fazladır.

►Kapsül: Bazı bakterilerde bulunan bakteri duvarını dıştan çevreleyen, jel kıvamında, bakteri hücresinin en dış kısmını oluşturan bölümdür. Bazı bakterilerde çok ince, bazılarında da çok kalın olabilir. Bir bakteride kapsülün olup olmadığı özel boyalar veya kapsül şişme deneyleri ile ortaya çıkabilir. Bakteri, mutasyonla veya uygunsuz ortamlarda kapsülünü kaybedebilir. Kapsülünü kaybeden bakteriler, yaşamını sürdürür. Kapsül bakterinin yaşamı için gerekli değildir. Gevşek bir yapıya sahip olduğu için bakteri zarının geçirgenliğini engellemez.
Kapsülün bazı görevleri vardır, bunlar: 
  • Bakteri virulansını (hastalık yapma yeteneğini) artırır. 
  • Bakteriyi, fagositoza karşı korur. 
  • Bakteriye, antijenik özellik kazandırır.
►Spor: Basil şeklindeki bazı bakterilerin sitoplazmaları içinde, bakteriler için uygun olmayan çevre şartlarında oluşur. Bakterinin spor oluşturup oluşturmayacağı genetik yapısında belirlenmiştir.
Bakteriler; bulunduğu ortamdaki besin yetersizliği, oksijenin varlığı ya da yokluğu, kuruluk, sıcaklık, kimyasal maddeler, ışınlar gibi olumsuz şartlarda vegetatif (bakterinin üreyen, beslenen şekli) halden sporlu hale geçer. Sporlu bakteri, bir bakıma dinlenme halindedir. Metabolik bakımdan aktif değildir, bakteride bu dönem üreme gerçekleşmez; sadece canlılığın devamını sağlar. Bakterinin fiziksel, kimyasal ve diğer çevre etkilerine karşı dayanıklı olmasını sağlar. Sporun bakteri içindeki yeri, şekli ve büyüklüğünün bakterinin tanınmasında rolü vardır. Şartlar normale döndüğünde her bir spor vegetatif bakteriye dönüşür.

31 Ekim 2016 Pazartesi

Mesleki Temel Uygulamalar

Konu: Mikroorganizmaların Sınıflandırılması
Kazanım: Mikroorganizmaları ve genel özelliklerini bilir.

Yapılarına göre mikroorganizmaları, ökaryot mikroorganizmalar, prokaryot mikroorganizmalar ve virüsler olmak üzere üç büyük grupta toplamak mümkündür.

1. Ökaryot (Eucaryotic) Mikroorganizmalar : Bu grupta, hücre yapıları bakımından bitki ve hayvan hücreleri ile benzerlik gösteren mikroorganizmalar yer alır. Bunlara gerçek çekirdekli anlamına gelen ökaryot adı verilmiştir. Başlangıçta mikroorganizmaları bitkiler ve hayvanlar âlemi dışında ayrı bir evren olarak göstermek için kullanılan protista terimi, günümüzde ökaryotik mikroorganizmalar için kullanılmaktadır. Algler (su yosunları), protozoonlar ve mantarlar bu grupta yer alır.
Ökaryot mikroorganizmaların hücre yapısı


1.a. Algler: Algler, prokaryotik (basit yapılı canlılar) ve ökaryotik (gelişmiş canlılar) olmak üzere iki ayrı sınıfa dâhil edilebilir. Prokaryotik algler gerçek nukleusları (hücre çekirdeği) olmadığından ökaryotik alglerden ayrılır. Ökaryotik algler içinde yer alan kırmızı alglerin çoğu denizlerde yaşar ve renkli fikoeritrin pigmentiyle karakterizedir. Bazı türlerin hücre duvarlarında kalsiyum karbonat depolanır. Bu türün bazılarının pektin yapılı hücre çeperlerinden agar agar adı verilen jel elde edilir. Besin ve ilaç endüstrisinde kullanılan türleri de vardır. 
Ökaryotik algler içinde yer alan kahverengi algler ya da esmer su yosunları ise 30 metreye ulaşabilen boylarıyla en iri yapılı alglerdir; ancak, tropik denizlerde bulunan türlerinden bazıları, mikroskobik boylarda da olabilir. Kayalık sahillerde, sıklıkla soğuk ve ılıman sularda yaşar.

1.b. Protozoonlar: Protozoonlar; serbest ya da parazit olarak yaşayan, değişik boyut ve şekillerdeki mikroorganizmalardır. Hücre zarı, kromozomları içeren bir hücre çekirdeği, mitokondriler ve endoplazmik retikulum gibi organellere sahiptir. Bunların dışında, bazı ilave metabolik organelleri ve psödopodlar (yalancı ayaklar), kamçılar gibi hareket organelleri vardır. Parazit protozoonların çoğu, içlerinde evrim geçirerek şekil değiştirip çoğaldıkları artropodalarla taşınırlar.

1.c. Mantarlar: Mantarlar, ökaryot hücreler olup genellikle tek hücrelidirler; bazıları çok hücreli bitki ve hayvan hücrelerine benzer. Belirgin bir çekirdek, çekirdekçik, çekirdek zarı sitoplazma, mitokondri, golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, sterol ve kitinli (chitin: bazı böceklerin vücudunu örten kabuk ya da kabuğumsu polisakkaritten ibaret sert madde) sert bir hücre duvarı bulunur. Fotosentez yapamaz. Doğada yaygın olarak bulunan mantarlar arasında, insanlarda hastalık yapanlar sınırlı sayıdadır. Mantarların insanlarda oluşturduğu hastalığa, mikoz adı verilir. Mantarların üremesini sağlayan yapılara, mantar sporu adı verilir. İşlevleri, bakteri sporlarından farklıdır çünkü bakteri sporları üreme organeli olmayıp bakterinin dirençli şekilleridir.
Mantarlar iki çeşit spor oluşturur:

  • Eşeyli spor: Hücre çekirdekleri arasında birleşmelerle oluşan sporlara eşeyli spor denir.
  • Eşeysiz spor: Hücre çekirdekleri arasında birleşme olmaksızın tomurcuklanma yoluyla oluşan sporlara eşeysiz spor denir. Mantarların çoğu bu yolla ürer.
Mantarlar dış görünüm bakımından küfler ve mayalar olarak iki grupta incelenir:

  • Küfler: Özel yapıya sahip, kompleks, çok hücreli ipliksi, pudra veya kadife görünümünde mikroorganizmalardır. Küflerin oluşturduğu ipliksi yapılara hif, hif yığınlarına da micellum denir. Micellum üzerinde, üreme organelleri olan sporlar yer alır. Tüm mantar vücuduna thallus, hifi tek tek hücrelere bölen enine duvarlara, septum denir. Bazı küflerden çeşitli ürünler (organik asit, antibiyotik gibi.) elde edilebilir.
  • Mayalar: Tek hücreli, oval ya da yuvarlak, krem kıvamında maya kokusunda bakterilerin görünümüne benzeyen mikroorganizmalardır. Bazı mayalardan ekmek, sirke gibi besin yapımında faydalanılır.